KRİPTO PARALAR VE GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLER

Kripto paralar bugün önemli bir finansal araç haline gelmiş durumda. Aslında yıllar boyunca akıllı telefonlar üzerinden geliştirilen paracık toplama oyunlarıyla kodlanmış gençler şimdi oyunu gerçekte karşılarında buluyor.

Buna karşı koyamıyor. Paracıkları gördükleri yerde toplama eğilimini ta içlerinde hissediyorlar. Hugo öncesi kuşağın anlayamayacağı bir durum olabilir. Fakat dünyada uzun yıllardır desentralize (merkezi olmayan) para fikrinin zemini hazırlanmıştır. Şimdi oyunlarda toplananlar gerçeğe aktarılmıştır.

Kripto paralardan en önemlisi Bitcoin. Arkasında kimin olduğu büyük bir fenomene dönüşmüş durumda. Elon Musk dahil Nakamoto olarak bilinen ilk Bitcoin üreticisinin kendisi olduğunu iddia edecek kadar şöhretinden tatminsiz durumda. Elbette bunun karşısında istihbarat örgütlerinin geri planda olduğunu savunan görüşler daha tutarlı duruyor.

Bazı kripto paralar için kimin ürettiği sorusunun cevabı muamma olsa da yatırımcılar aramızdan kişiler. Slogan ise basit “Ya Range Rover Ya Game Over!”.

Slogan gösteriyor ki mevcut kripto para yatırımcıları tüketime kaynak arıyor. Belki bu da oyunlarla bilinçaltında kodlanmış bir durumdur. Fakat tüketimin kodlayıcılarının her tarafta faal ve canlı olduğunu zaten biliyoruz.

Peki geleceğin kripto para yatırımcıları bunu gerçekten yatırım olarak ele alırlarsa ne olur? Yani kripto para okuryazarlığı artarsa ne olur?

Gelişmekte olan ekonomilerin bir kaynak sorunu yaşayacağı düşünülebilir. Tabi ki kripto para yatırımcılığından elde edilen kaynaklar kripto para üreticiliği için bu ekonomilere aktarılmazsa.

Çünkü eldeki tahvillere sunulan faiz oranları kripto para karları karşısında çekirdek parası hükmündedir. Bitcoin yüzde bin 300 artarken, mesela diğer bir kripto para birimi olan Etherium yüzde 8 bin, bir başkası Ripple yüzde 32 bin değer artışı göstermiştir. Yani 5 bin TL’lik Ripple yatırımı yapmış olsanız 160 milyon TL kar elde ederdiniz.

Faizlerin bu seviyelere ulaşması mümkün değildir. Zaten bu seviyelerde faiz, daha yüksek enflasyon demek olacaktır. Ekonomilerin tümden allak bullak olması anlamına gelir.

Gene kamu maliyesi üzerinde vergi kayıpları oluşacaktır. Kimsenin parası olmadığından KDV söz konusu değildir. KDV yoksa gelişmekte olan ekonomiler gelir kaybına uğrayacaktır. Çünkü dönüşüm aracı olma özelliği birçok web sitelerince kabul edilmiştir. Zaten kripto para elde etmenin bir yolu olarak alış-veriş kullanılmaktadır.

Diğer etkilerini saymak günler sürer. Çok yönlü çözümler gerektiren birçok başka sorun doğacaktır.

Bu alanda Türkiye’de sadece kripto para üretimine dönük enerji yatırımları yapılması fayda üretebilir. Enerji santrallerinin elektronik para üretimi için kullanılması büyümeye ve yatırımlara kaynak sağlamak kolaylığı getirebilir. Bunlar çok ciddi kararlar olarak görülse de bir çok girişimci ve hükümet harekete geçmiş durumdadır.

Bir de işin fetva boyutu var. Diyanet’in fetvası kripto paraya değil fakat düzenleme boşluğu, “spekülasyon” (manipülasyon olmalıydı) ve kara paraya dönük bir fetvadır. Kripto paralarla doğrudan ilgisi yoktur.

Bunun yanında Bitcoin için gerçekten caiz olmadığına dair bir fetva oluşturulabilir. Çünkü madenciliğin kime hizmet ettiği belirsizdir. Fakat Bitcoin ile gelişen Blockchain teknolojisi serbest kalmış ve bu ayrı bir yatırım alanına dönüşmüştür. Diğer birçok kripto para bu teknoloji üzerine kurulmuştur. Bu bakımdan bunların icazeti konusunda herhangi bir paraya yatırım yapmak meşruysa bunlarında meşru olduğu düşünülebilir. Fetva makamının bu hususları gözden geçirmesi gerekir.

Dünya dönüşüyor. Kripto paralar organize piyasalara sunulmak üzere paketleniyor. Fonlar mecra değiştirebilir. Akıbetimiz hayrola.

 

Yeni Birlik Gazetesi, 20 Şubat 2018